
İstanbul'a su sağlayan 10 barajdan beşinde doluluk oranı yüzde 20'nin altına geriledi. Susuzluk riskinin arttığına dikkat çeken uzmanlar, aralık ve ocak aylarındaki yağışların kritik öneme sahip olduğunu söylüyor.
Kurak bir yaz geçiren, sonbaharda da istediği yağışı alamayan İstanbul'da susuzluk tehlikesi artıyor. Marmara Bölgesi'nde bu yıl yağışların azalmasıyla birlikte İstanbul'daki 10 barajın beşinde su seviyesi yüzde 20'nin altına geriledi. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, kentte su sağlayan barajlardaki doluluk oranı, bugün itibarıyla yüzde 20,29'a kadar geriledi.
BEŞ YILIN EN DÜŞÜK ORANI Söz konusu veri, son beş yılın aynı dönemine göre en düşük oran olarak kayıtlara geçti. Su miktarı Istrancalar'da yüzde 20,78, Terkos'ta yüzde 22,61, Sazlıdere'de yüzde 19,76, Alibey'de yüzde 12,5, Büyükçekmece'de yüzde 22,13, Ömerli'de yüzde 17,83, Darlık'ta yüzde 22,99, Elmalı'da yüzde 50,68, Pabuçdere'de yüzde 3,89 ve Kazandere'de yüzde 1,97 olarak ölçüldü. Yağışların azalmasıyla İstanbul'a su sağlayan 10 barajdan beşinde su seviyesi yüzde 20'nin altında kayıtlara geçti. Azami 868 milyon 683 bin metreküp su biriktirme hacmine sahip kente su sağlayan baraj ve göletlerdeki su miktarı ise 176 milyon 12 bin metreküp seviyesinde kaldı. SON 10 YILIN DOLULUK ORANLARI İSKİ istatistiklerine göre, 21 Kasım tarihli baraj doluluk oranları 2016'da yüzde 35,27, 2017'de yüzde 55,09, 2018'de yüzde 48,61, 2019'da yüzde 37,13, 2020'de yüzde 26,43, 2021'de yüzde 41,95, 2022'de yüzde 35,4, 2023'te yüzde 23,08, 2024'te yüzde 27,49 iken bugünkü oran yüzde 20,29 olarak ölçüldü.
EN DÜŞÜK SEVİYE KAZANDERE'DE ÖLÇÜLDÜ Kentte su sağlayan barajlar arasında su doluluk seviyesi en düşük Kazandere oldu. Barajda su doluluk oranı geçen yıl 21 Kasım'da yüzde 7,85 iken bugün itibarıyla yüzde 1,97'ye geriledi. Pabuçdere Barajı'nda su doluluk oranı geçen yılın aynı döneminde yüzde 5,26 iken, bugün yüzde 3,89 ölçüldü. Sazlıdere Barajı'nda da geçen sene 21 Kasım'da yüzde 38,53 olarak tespit edilen doluluk oranı yüzde 19,76'ya kadar düştü. Terkos Barajı'nda su doluluk oranı bugün itibarıyla yüzde 22,61 olurken, geçen yılın aynı döneminde yüzde 35,14 olarak kayıtlara geçmişti. Elmalı Barajı'nda geçen yıl 21 Kasım'da yüzde 49,9 olan doluluk oranı, bugün yüzde 50,68 olarak kayıtlara geçti. Alibey Barajı'nda geçen yıl aynı dönemde yüzde 6,45 olan doluluk oranı yüzde, bugün yüzde 12,5 olarak kaydedildi. Istrancalar'da ise geçen yıl yüzde 40,52 olan doluluk oranı, bugün yüzde 20,78 olarak belirlendi. Darlık Barajı'nda geçen yıl 21 Kasım'da yüzde 29,38 ölçülen su doluluk oranı, bugün yüzde 28,99 oldu. Ömerli Barajı'nda su doluluk oranı geçen yılın aynı döneminde yüzde 24,85 olarak kayıtlara geçen su doluluk oranı, bugün itibarıyla yüzde 17,83 olarak ölçüldü. Bu oran son 10 yılın en düşük seviyesi olarak dikkati çekti.
"YAVAŞ YAVAŞ RİSK BÜYÜYOR" İstanbul Aydın Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi ve meteoroloji mühendisi Güven Özdemir, Türkiye genelinde etkili olan kuraklığın nisandan itibaren kendini göstermeye başladığını belirtti. İstenilen yağışların bir türlü alınamadığını vurgulayan Özdemir, "Eylül-ekimden ümitliydik ama maalesef tüm Türkiye'yi de düşündüğümüzde aynı şekilde İç Anadolu, Marmara Bölgesi, Ege Bölgesi, Akdeniz Bölgesi, Karadeniz'in batı kesimleri, bu kesimler yağışı hemen hemen almadı diyebiliriz. Sadece Doğu Karadeniz bölgesinde yağışlar görüldü. Bu yüzden kuraklık, müthiş bir kuraklık var. Yani risk gittikçe büyüyor." diye konuştu. Özdemir, İstanbul'daki baraj doluluk oranlarının yağışların azalmasıyla düştüğüne dikkati çekerek şöyle devam etti: "- İstanbul'daki barajlara baktığımızda yüzde 20 civarında bir doluluk var. Bazı barajlarımızda da yüzde 20'nin altında bir doluluk gözüküyor, bu büyük bir tehlike. – Yavaş yavaş risk büyüyor, alarm seviyesine yaklaşıyor. Çünkü barajlar yüzde 10'un altına düştüğü zaman artık kullanma şansımız kalmıyor. Çünkü oradaki çamur ve dip suyu olduğu için arıtması daha maliyetli olacaktır." “ARALIK VE OCAK AYLARI KRİTİK” Aralık ve ocak aylarındaki yağışların kritik olduğunu dile getiren Özdemir, şunları kaydetti: "- Önümüzdeki aralık ve ocak aylarında işte kar yağışıyla birlikte su seviyelerinin yükseleceğini ümit ediyoruz. Ama eğer o yağışları alamazsak çok büyük tehlikeler bizi bekleyecektir. – Su tasarrufu önemli. Su tasarrufu sadece musluktaki suyumuzun az kullanılması değil, elektriğimizi de ona göre kullanmamız lazım. Çünkü elektrik biliyorsunuz hidrolojik santrallerinden de elde edilebiliyor. – Mümkün olduğu kadar enerjimizi az kullanmamız gerekiyor. Tarım alanlarının sulamasında artık normal vahşi sulama değil de damlalık sulamaya geçmemizde fayda var. Çünkü çok büyük tatlı su harcamamız var."
