Yunanistan’da sendikalar hayat pahalılığına karşı ücret artışı talebiyle genel greve gitti

Stelyo Berberakis | Atina

Yunanistan’da İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) ortak çağrısıyla 24 saatlik genel işbırakımı düzenlendi.

Işbırakımı süresinde Atina ve Selanik’in merkezlerinde protesto gösterileri yapılmış oldu.

Greve tüm iş alanları ve kamuya bağlı tüm kurumlar katılırken, hususi ve devlet medya organları da yayınlarını 24 saat süresince durdurma sonucu aldılar; haber bültenleri yayınlanmadı. Yerlerine belgesel filimler ve eski diziler yayınlandı.

Işbırakımı süresince taksiler dahil, metro, tramvay, otobüs benzer biçimde toplu taşıma araçları kontak kapattı. Okullar, üniversiteler, mahkemeler, vergi daireleri, belediyeler hizmet vermedi. Hava ve deniz taşımacılığında büyük aksaklılar ve gecikmeler yaşandı.

Sendikalar, yaşam pahalılığına ve yüzde 9’a ulaşan enflasyona karşı ücretlerin artırılmasını ve dolaylı vergilerin indirilmesini talep ediyor.

Sendikalar Nisan ayında da yaşam pahalılığına karşı 24 saatlik genel işbırakımı yapmıştı.

İşçi ve memurlar son yıllarda gelir ve alım güçlerinin yüzde 40’a varan bir gerilemeye maruz kaldığından yakınma ederken; tutucu Yeni Demokrasi Partisi’nin iktisat politikasının “sadace ana para sahiplerinin işine yaradığını” dile getiren bildiriler yayınladılar. 

Işbırakımı eylemleri çerçevesinde düzenlenen yürüyüşlere ana karşıcılık sol SYRİZA partisi lideri Aleksis Çipras ile Panhelenik Toplumcu Hareket (PASOK) lideri Nikos Androulakis de katıldı.

Eylemler esnasında polisle bazı maskeli gruplar içinde çatışma çıktı; molotof kokteylleri ve göz yaşartıcı gaz kullanıldı. Bazı kişilerin hafifçe yaralanmasına neden olan olayların peşinden polisle maskeli guruplar içinde sokak kovalamacaları oldu.

Yunanistan hükümeti ise “sendikaların işbırakımı eylemlerine başvurma hakları bulunduğunu” belirterek, sertlik olaylarının sendikalar tarafınca da kınanması icap ettiğini altını çizdi.

Sendikalar sertlik vakalarını kınadı ve bu olayların “provokatörler tarafınca çıkarıldığı” görüşünü savundu.