Türk bayrağını indirmek isteyen Rum için ‘vur’ emrini vermişti! Tamburalı Paşa olarak da bilinen Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı’nın torunu açıkladı: Yapmasaydı gözü arkada kalırdı

Kısa bir süre ilkin ameliyat geçiren ve iyileşme süreci devam eden Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı dün gerilim düşüklüğü şikayetiyle Kavacık’ta hususi bir hastaneye gitti. Kundakçı, burada tüm müdahalelere karşın kurtarılamayarak 85 yaşlarında hayata gözlerini yumdu. Terörle mücadelenin mühim isimlerinden olan Kundakçı, hafızalara Kıbrıs Türk Sulh Kuvvetleri Komutanı olarak vazife yaparken Türk bayrağını indirmeye çalışan bir Rum protestocu için ‘vur’ emri vermesiyle kazınmıştı. Emekli Korgeneral Kundakçı’nın vefatının arkasından torunu Burak Özbahar, dedesini ve anılarını söyledi.

Kundakçı’nın gerçek bir yurtsever bulunduğunu, bayrak ve millet sevgisini ondan öğrendiklerini söyleyen Özbahar, dedesinin Kıbrıs’ta verdiği Türk bayrağını indirmek isteyen Rum’un vurulması emri hakkında ise, “Yapmasaydı gözü arkada kalırdı” ifadesini kullandı.

“DAHA DA BÜYÜK BİR ADAMMIŞ”

Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı’nın torunu Burak Özbahar dedesiyle gurur duyduğunu söyleyerek, “Oldukca gerçek bir vatanseverdi. Bizlere bayrak sevgisini, bayrağın ne demek bulunduğunu öğretti. Doğrusu milleti sevmenin ne demek bulunduğunu öğrenerek büyüdük. Kore’ye gitmişti on ikinci kafilede, orayı oldukca anlatırdı. Benim için dedeydi fakat doğal olarak hepimiz için dede, baba, kardeş bulunduğunu, bu kadar büyük bulunduğunu bilmiyordum. Bakın bugün bile daha da büyüyor gözümde. Benim için oldukca büyük bir adamdı fakat daha da büyük bir adammış” dedi.

“YAPMASAYDI GÖZÜ ARKADA KALIRDI”

Özbahar, büyükbabası Hasan Kundakçı’nın Kıbrıs’ta Türk bayrağını indirmek isteyen Rum’un öldürülmesi emrine ilişkin, “Bu esasen her insanın bilmiş olduğu vaka. Eğer izin verseydi ve devamı gelseydi vaka doğal ki devam edecekti. Bir şeyler yapılması gerekiyormuş ve o da onu yapmış. İnsanların güvene ihtiyacı varmış ve bir yola baş koymuş, bir insana gereksinimleri varmış. Asla tereddüt etmeden o emri verdi doğal olarak ki, zira vatan için gerekiyordu. Kendi vatanı için gerekiyordu. Kendi vatanı olunca kendisini önüne koyması gerekiyorsa da koyacaktı. Yapmasaydı gözü arkada kalırdı. Vatanseverlik derken ondan bahsediyorum” şeklinde konuştu.

“BİZE VATAN SEVGİSİNİ ÖĞRETİRKEN…”

Dedesinin oldukca sulh canlısı bir tarafı bulunduğunu belirten Özbahar, “Aslına bakarsak her şeyi buradaki vatandaşlar için yapıyordu. Doğrusu millet için yapıyordu. Bizlere de bir halde vatan sevgisini öğretirken bunu olabildiğince barışçıl bir halde aşılamaya çalıştı. Doğrusu babam da asker dedem de asker. Hiçbir şekilde içimde şiddete dair hiçbir şey yoktur. Kardeşimin de öyledir, öteki kuzenlerimin de öyledir. Bizi bu şekilde yetiştirdiler. Son zamanlarında biz olabildiğince yanında olmaya çalıştık. Bir buçuk iki yıl ilkin anneannem kaybettik. Ondan bir yıl evvel beri dedemle, anneannemle yaşıyordum. Doğal tüm akrabalarım kısaca babam, kardeşim, kediyi bile getirdik, olabildiğince onun yanında olmaya çalıştık. O da mutluydu, onu mutlu etmeye çalıştık esasen ikimiz de. İnanın asla adını bilmediğim o denli büyük insanoğlu arıyorlar ki. Keşke birazcık daha büyük olsam da bunun iyi mi büyük bir vaka bulunduğunu anlayabilseydim. Ben 24 yaşındayım, 25 yaşına girmek üzereyim. Keşke daha olgun olsaydım bu mevzuda. Bu şekilde bir sürü büyük askerimiz varmış ve gerekeni tarih süresince da yapmışlar. Mekanları aden olsun. Bu özgürlüğü hepsine borçluyuz” diye konuştu.

Emekli Korgeneral Hasan Kundakçı’nın cenazesinin yarın Selimiye Camii’nde düzenlenecek törenin arkasından Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedileceği öğrenildi. (İHA)

TERÖRLE MÜCADELENİN SİMGE İSİMLERİNDEN

1957’de Kara Harp Okulu’ndan mezun olan Hasan Kundakçı, yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli görevlerde bulunmuş oldu.
Hususi Harp Dairesi Başkanlığı da icra eden Kundakçı’nın adı, 90’lı yıllarda vazife yapmış olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde terörle mücadelede gösterdiği başarılarla duyuldu.

TERÖRİSTLERLE 14 SAAT ÇATIŞTI

1993’te Diyarbakır’ın Lice ilçesinde terör örgütü ve güvenlik güçleri içinde çıkan çatışmada, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın’ın şehit olması üstüne ateş altındaki bölgeye gitti. Teröristlerin telsiz konuşmalarından yeniden saldıracaklarını öğrenen Kundakçı, okulda yaralı halde olan 55 askerden yeniden tabanca kuşanmalarını istedi. Kundakçı, bu askerlerle beraber tam 14 saat süresince çatıştığı teröristlerin bölgeye girmesine izin vermedi.

‘VUR’ EMRİ VERMİŞTİ

Kundakçı, Kıbrıs Türk Sulh Kuvvetleri Komutanı olarak vazife yapmış olduğu sırada 14 Ağustos 1996 tarihindeki protestolar esnasında Türk bayrağını indirmeye çalışan bir Rum vatandaşı için vur emri vermişti.

27 YIL YURTDIŞINA ÇIKAMADI

Bu olayın arkasından Kıbrıs Rum Kesimi’nin başvurusu üstüne Kundakçı hakkında yakalanması ve tutuklanması için Interpol tarafınca kırmızı bülten çıkarıldı. Kundakçı bu sebeple 27 senedir yurtdışına çıkmıyordu. Hasan Kundakçı, bu mevzuyla ilgili “Bayrak indirilirse biz orada duramayız. Bayrağı indirilmiş bir komutan olarak anılmaktansa, yurtdışına çıkamayan komutan olarak bilinmeyi yeğliyorum” açıklamasını yapmıştı.
Devamlı yanında taşımış olduğu tambura şarjörlü piyade tüfeği sebebiyle ‘Tamburalı Paşa’ olarak anılan Kundakçı’nın terörle mücadeleyi anlattığı “Güneydoğu’da Unutulmayanlar” adlı bir kitabı da bulunuyor.

26 ayrı il için bekçi alınacak! Şartlar açıklandı

AK Partili Hamza Dağ’dan seçim zamanı açıklaması!

380 gözaltı sonucu! Doktorlar da var