Son dakika: Ekrem İmamoğlu’ndan sığınmacılarla ilgili dikkat çeken açıklama! ‘Gerçekten somut sayısı yok’
Son dakika: 28 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna az kaldı. Siyasiler ise seçim çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı adayı Ekrem İmamoğlu, Habertürk’te katıldığı programda soruları yanıtlıyor. İmamoğlu, mültecilerle ilgili olağanüstü açıklamalarda bulunarak, bunların gerçek rakamlarının olmadığını söyledi.
İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“SON YILLARIN EN EŞİT SEÇİM ORTAMI”
Öncelikle siyasetin atmosferinden bahsetmek gerekiyor. Ne yazık ki son yılların en eşitsiz koşullarda işleyen bir seçim atmosferi var. Bir hükümet, gerek Türkiye‘nin her yerinde, gerekse iletişim kanallarında her fırsatı en üst düzeyde kullanır. Düşünün bütün vergilerimiz, ben 34 yıldır bu ülkede vergi veren bir iş adamıyım. TRT’ye yazık. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 4 yıl haber olmamasına izin verdik. 4 yıl boyunca onlarca kötü haber yapın, bari seçim döneminde insanlara aynı şekilde davranın. Utancı giderebilir. Sistemin yarattığı arızalar da vardır.
“KAMPA VERDİĞİMİZ TÜM SÖZLERİ GERÇEKLEŞTİRDİK”
Başından beri Türkiye‘nin durumunu anlatmaya çalıştık. Millet İttifakı iktidara gelirse neyi ön plana çıkaracak? Şehirde neler yaptıklarından bahsettik. Bakın onlar söyledi ama biz yaptık. Sosyal yardımları kesecek dediler, 5 katına çıkardık. 6’ya yakın metro açtık. Yeni projelere başladık. Ona söyledik. Bunların açıklanması sırasında elbette ki Milli İttifak’ın mutabakat metninden sahadaki tüm vaatlerimizi sunduk. Hükümet, faaliyeti tamamen terör avına çevirdi. Ben, özellikle Kılıçdaroğlu Bey, Meral Hanım, Mansur Bey. Tarifsiz terimlerle. Tam başkan bunu yaptığında, mesele, aktörleri tarafından bilinçli olarak karalamalar yapma düzeyine kaydı. Bu kadar etkili olduğunu düşünmemiştim. Sorun HDP sorunu değil. HDP’nin ilk defa seçime girmesi de değil. Konu şimdi PKK’lı olmak, FETÖ’cü olmak meselesine geldi. Bugün kendisini protesto eden ülkesinden bir bakan, İstanbul’da bir mahallede “Haydi, PKK’lılarla el ele gidelim” dedi. Devlet bile yaptığı açıklamalarda bölücü diyor. Terör örgütünün reklamı yapılmaz. PKK’lı bir bakana elindeki mikrofonla ‘onlarla silahlanalım, hadi’ diyerek propaganda yaptı.
KONU MONTAJ VİDEOSU
Hükümetin terör konusundaki söylemleri ilk turda etkili oldu. Açıkçası, başka bir sonuç daha var. Mesela bu bir montaj, ama sadece Tanrı’nın sopası olmadığı için. Seni konuşturuyor. Montaj olduğunu kabul ettiği bir konunun da seçim öncesi uydurma olduğunu daha önce belirtmiştik. İnsanların bize inanmayacağını söyledik. Başkan kendisi bunun bir yalan olduğunu söyledi. var dedi. Neye sahipsin? Ortada montaj videosu var. Bu bildiğiniz trollerin montajı. Montaj yok. Ülkenin cumhurbaşkanının mitinglerde dolaşması utanç verici. Bu kadar ciddiye alınacağını düşünmemiştik. Buna iftira dedik ama karşılıklı tartışmaya girmedik. Bu bakımdan, genellikle aldırış etmedik.
‘AK PARTİ’NİN OYLARI DÜŞTÜ’
Etkisini göstermek istiyorum. Bayrampaşa konusuna geçmeden önce. Kıyamet durumu yoktur. Dışarıda kazanan yok. CHP’nin oyu arttı, AK Parti’nin oyu azaldı. Seçmen sayısındaki artışa rağmen düşüşten bahsediyorum. Aslında siyasi parti olarak bu seçimin kaybedeni AK Parti’dir. Tabii bunu bizi mutlu eden bir tablo anlamında söylemedim. Sadece bir noktaya değiniyorum. Tüm bunlara rağmen sahadaki ilk gözlemimiz ikinci tura çıktığımız zamandı. İnanılmaz derecede etkili buldum. PKK düştü, terör örgütü yükseldi. Etkiliydi.
HÜDA PAR’IN ‘Yemin Metni’ AÇIKLAMASI
İkinci tura girdik, cevap vermeye başladık. Şikayet ediyorum. Dozu artırdık. O andan itibaren önüne iftira değil gerçekleri koymaya başladık. HÜDA PAR sorunu var mı? Biz olmayan ortağımızla suçlanıyoruz. Ortaklarımız belli. Efendim, başka bir partinin destekçileri size oy vermeye karar verdi. Karar vermişler ve aday göstermiyorlarsa neden olmasın demeye hakkımız yok. Somut bir partneriniz var. HÜDA PAR. Şamanları var. Somut şüpheleri var. Milletvekili Serkan Ramanlı açıklama yapıyor. Diyor ki: ‘Meclisin yemin metnini doğru bulmuyoruz. Yemin metni değiştirilmelidir.’ Sanıyorum yeminin ertelenmesi bile bu açıkların ortaya çıkmasın diye seçim sonrasına bırakıldı. Abi ben HÜDA PAR’ın vekiline soruyorum. Devletin bağımsızlığına karşı mısınız? Demokratik laik devleti sevmiyor musunuz? İnsan hakları sizi rahatsız mı ediyor yoksa büyük Türk milletini mi kastediyor? Nedir bu itiraz? Bunun bedelini ödeyeceksin.
‘BAYRAMAPAŞA VATANDAŞLARINA KARŞI DEĞİLİM’
Ayhan Oğan. Başkan Danışmanı. Tweet atıyor. “Sayın Kılıçdaroğlu vatansever diyor, PKK ile ne alakası var?” İronik davranıyor. Aşağıda Oriente’deki illeri listeleyin. İzmir oyların yüzde 65’ini verdi. PKK da var mı? Bunlar gerçek, montaj değil. Bayrampaşalılara kızmıyorum. Neden kızmıyorsun diyeceksin. Geldim ve pazara girdim. Markete tek gidiyorum, yanımda 1-2 görevli var. Vatandaşla organik diyalog kurmaya çalışıyorum. Bugün Güngören’e bir hanım geldi ve ‘AK Parti’ye oy veriyorum ama bu muhalefete çok üzüldüm’ dedi. ‘Allah razı olsun’ dedim. Bu milleti birbirine düşürme kardeşim. Oylamaya saygı duyuyoruz. Pazarcı bize ‘PKK çıktı, siz PKK’sınız’ dedi. Sabırla dinledim. Abi yanılıyorsun dedim. En son kendisine ‘terör örgütü üyesisin’ dedim. Bir fakirin durumuna bak. Artık reşit değil. O aldatılmış bir kişidir. Kim aldattı? Sayın Başkan ve sizin dilinizi kullanan insanlar. Beynini bloke etti. Ekrem İmamoğlu’nu terör örgütü mensubu sayın. İmamoğlu ne yapacak? Yeğenine hizmet edecek. Kızın bir oğlu varsa, anne bir kart verir. Terörist dediği İmamoğlu evinin yanına kocaman bir yaşam vadisi yapacak. Suçlu değil, çok sert ifadeler kullandığı için yargılıyorum.
‘ESAS SORUN EKONOMİ’
Bakın hiç kimse Türkiye‘ye bu dil kadar zarar vermemiştir. Kötülük bu milletin kalbine o kadar kök salmış ki Allah korusun benimle bu yolda yarışıyor. “Ben o şehirliyim, milliyetçiyim” ya da onun gibi bir şey. Bu ülkenin 81 ili bizimdir. Peki bu beyin nereye gitti? Bayrampaşa’nın özeti budur, siyasetin özü budur. Türkiye‘nin temel sorunları farklı. Asıl sorun ekonomi. Türkiye‘nin itibarı dünya çapında kötüye gidiyor. Onlar hakkında konuşmalıyız.
KANDİL TARAFINDAN YAPILAN AÇIKLAMALAR
Terör örgütü seçime çeyrek kala ilk kez açıklama mı yapıyor? HAYIR. Nedense bu AK Parti iktidarı hangi seçime gidiyorsa Kandil bir vesileyle konuşuyor. Sebep ne olursa olsun bu iş Erdoğan’ın işine yarayacaktır. Buna ne için ihtiyacımız var? Bakın tamamen bize zararlı olan nedir, neden yapılır? Bu hükümetin işlerinden sonra akla binlerce komedi gelir. Bu açıklamalar sipariş için mi? Kılıçdaroğlu, “Onlarla teması olanlara Allah lanet etsin” dedi. Daha kaç kere dedi daha ne diyebilirsin be adam? Kandil’e cevap vermek bizim işimiz mi? Başkan görev süresi boyunca onlarla kaç kez iletişim kurdu? Konuşuyorlar. Ne kadar kolay unutuyoruz. İmralı’nın mektubu sorusu, avukatının sorusu. Herhangi bir yol doğrudur. Mevcut hükümetin oy konusunda yapamayacağı hiçbir şey yok. Nedir bu koltuk hırsı?
İLTİCA KONUSU
14 Mayıs seçimlerinde hangi parti olursa olsun, başında kim varsa “haydi” dedi, bu insanlar oraya gitsin, böyle bir şey olmaz. Bu sebeple inanmıyorum. İlkelere bakıyoruz. Başkan adayımızın da süreci ilkeler bazında değerlendirdiğini düşünüyorum. Bu süreçleri yönettiği için ilkeli göründüğünü düşünüyorum. İlkeler üzerinde uzlaşma sağlandı. İki ana problem var. Zaten terörden uzağız. İktidarın iftira dolu dili hariç. Daha önemli bir konu var, mülteci meselesi. Konuşmalar tam olarak eşleşmeyebilir. Türkiye kendi hukukunu hiçe sayan bir yol izlemiştir. Sınırları açmışlar, çok kötü görüntüler var. Sorun Suriye’deyken şimdi Afganistan’dan bahsediyoruz, başka ülkelerden bahsediyoruz. Sınır onurdur. Bugün hangi şehre gidersek gidelim insanların bir numaralı tehdit olarak gördüğü iş mülteci meselesidir. Bu ülkede gerçekten somut rakamlar yok.
Başkan adayımız Ogan da Özdağ ile görüştü. İlkelere dayalı. Ülkemiz mültecilerin saldırısı altında. Ülkeyi bir kevgir haline getirdiler. Özdağ Bey ile aynı fikirdeyiz. Karşımızda bir güç var, işi sulandırdı. Bakan ne diyor biz Suriyelileri gönderemeyiz Allah bizi yakar. Türkiye tarihi böyle bir ihanet yaşamamıştır. Türkiye tarihinin en büyük riskiyle karşı karşıya. Bu sosyolojik bir risktir. Her türlü riski taşır.



Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.