Nem şoku ile sıcak çarpması arasındaki farkı anlatan uzmanlar şöyle diyor: “Nem şoku, nemin yüksek olduğu ortamlarda terleme mekanizmasını etkileyerek vücudun kendini serinletebilmesi sonucu ortaya çıkıyor. Aşırı terleme, halsizlik, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı ve kusma, tehlikeye karşı vücudun ilk alarmıdır. Yaşlılar, yeni doğanlar ve kronik hastalar en fazla risk altındaki gruplardır. Sıcak çarpması vücut ısısının aşırı yükselmesi ve terleme mekanizmasının çalışmaması sonucu oluşur. Hayati tehlikesi oldukça yüksek. Cilt kırmızılaşır, kurur ve terleme durur; Bilinç kaybı, kasılma gibi ciddi belirtiler görülür. Risk grubunda çocuklardan yaşlılara kadar geniş bir yelpaze var. Dedi.
HAVADAKİ BUHAR BEYİNE GİDEN KANI AZALTIR
Gastroenteroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Vedat Göral, yüksek hava neminin kan pH'sının düzenlenmesi için hayati önem taşıyan kan damarları ve kaslar, sinir sistemi ve elektrolitler üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çekti. Göral, “Yeterli su içmezseniz damarlarınız genişler ve beyne giden kan akışı azalır, bayılma riski artar. Aniden ayağa kalkmanız veya otururken ayağa kalkmanız durumunda bayılma riski yüksektir. “Kas krampları veya spazmları elektrolit kaybının belirtileridir” dedi.
“KİŞİSEL TEMİZLİK VE GIDA HİJYENİNE ÇOK DİKKAT EDİLMESİ GEREKLİ”
Nemli ortamlarda mantar enfeksiyonu riskinin bulunduğunu vurgulayan Göral, şunları söyledi: “Kişisel temizliğe ve gıda hijyenine çok dikkat edilmesi gerekiyor. Ayrıca artan nem ve sıcaklık nedeniyle mide daha asidik hale gelebilir. “Sıcak havalarda susuz kalmamak ve büyük porsiyonlardan veya yağlı yiyeceklerden kaçınmak önemlidir” diye ekledi.
AŞIRI ISI VE NEM UYKU BOZUKLUKLARINA NEDEN OLUR
Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Profesörü, nemdeki keskin artışın havadaki oksijen miktarını azalttığını ve uyku kalitesini bozduğunu söyledi. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu şunları ekledi:
“Hava sıcaklığının arttığı dönemlerde uyku konforu açısından rahatsız edici bir ortam oluşuyor. Yüksek sıcaklık uykunun başlamasını, devam etmesini ve derinleşmesini engeller. Nemdeki keskin artışlar havadaki oksijen miktarını azaltır. Nem ne kadar yüksek olursa oksijen miktarı o kadar düşük olur. Yüksek sıcaklık ve çok nemli ortamın yeterli oksijeni alamayarak nefes darlığına neden olduğu düşünülürse bu durum ciddi uyku bozukluklarına da neden olur. Nem baş ağrısını ve sinirliliği artırır. Bu da soğuk ortamlarda uyku kalitesinin daha yüksek olduğunu gösteriyor” dedi.
ANINDA NEFES ZORLUKLARI ORTAYA ÇIKABİLİR
Dahiliye Anabilim Dalı Uzmanı. Dr. Betül Mercan Çiftçi, yüksek nemin olası sağlık riskleri konusunda uyardı. Çiftçi, şunları söyledi: “Havadaki yüksek nem, vücudun ısı düzenleme mekanizmasını zayıflattığı için vücut ısısı bir anda tehlikeli seviyelere yükselebilir, sıcak ve sıcak çarpması meydana gelebilir. Özellikle astım, bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olan kişilerde nefes almada zorluk gibi tehlikeli durumlar ortaya çıkabilmektedir. Mantar enfeksiyonlarına ve ciltte tahrişe neden olabilir. Bol su içmeli, ılık suyla sık duş almalı ve vücudunuzu mümkün olduğunca serin tutmaya çalışmalısınız. Nemin yüksek olduğu gün ve saatlerde gerekmedikçe ısıya maruz kalmaktan kaçınılmalıdır” dedi.
NEM PARÇACIKLARINDA GÖRÜNMEYEN RİSKLER
Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Uzmanı. Dr. Ziya Burke, “Yüksek nem, polen ve diğer alerjenlerin havaya daha çabuk yayılması anlamına geliyor. Mikroorganizmaların üremesine uygun bir ortam, gözyaşı dağılım bozukluklarının oranının artması anlamına gelir. Kısacası yüksek nem, göz sağlığı açısından risk anlamına gelir. Göz kuruluğu, alerjik reaksiyonlar, UV ışınlarına bağlı enfeksiyonlar ve göz bozukluklarının yanı sıra gözlerde sarı veya beyaz kabarık doku oluşumuna neden olabilen Pinguecula ve Pterygium hastalıkları için de en tehlikeli günleri yaşıyoruz. Özellikle dışarıda bulunanların UV koruyuculu güneş gözlüklerini gün batımına kadar takmaları gerekmektedir. Göz enfeksiyonu riskini önlemek için gözün içi nemli, gözler temiz tutulmalıdır. “Gözlerde kaşıntı, yanma veya kızarıklık varsa derhal doktora başvurmalısınız” dedi. (DHA)