Prof. Dr. Naci Görür’den İstanbul depremi uyarısı: Yüz binlerin can güvenliği tehlike altında, hala şaka gibi geliyor
Prof. Dr. Naci Görür, haber Global ekranlarında gösterilen “Buket Aydın ile Yüz Yüze” programının bu haftaki konuğu oldu. Depremlerle ilgili yapmış olduğu çarpıcı açıklamalarla gündeme gelen Görür, beklenen İstanbul depremiyle ilgili uyarılarda bulunmuş oldu. Görür, İstanbul’da minimum 7.2, maksimum 7.6 büyüklüğünde zelzele beklendiğini ve 60 bin binanın ağır hasar alabileceğini kaydetti.
Prof. Dr. Naci Görür’ün açıklamalarından mühim satır başları:
‘İSTANBUL’DA DEPREM OLMAYACAK’ İDDİASI
Bunlar bilimsel iddialar değil. Bu fikirler bilim literatüründe yok. Bunu diyenler, kimseyi muhatap almıyorum fakat bu tür fikirleri olanlar bunu halka söylemez. Halkla bilim tartışılmaz. Ciddi bilim insanı bunu internasyonal bilim adamları ile tartışır ve bunu bilim literatürüne geçirir. Literatürde bu şekilde bir abukluk yok. Hiçbir internasyonal dergide bu yok. Dünyanın en ileri gelen saygı duyulan bilim insanlarıyla, 1999 yılından 2014 yılına kadar meydana getirilen deniz araştırmaları sonucu ortaya konulmuş olan fikirler, bu depremin kaçınılmaz bulunduğunu gösteriyor. Biri bir şey söylüyor fakat bu bilimsel bir mevzu.
“MİNİMUM 7.2 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM OLUR”
1999 tarihinden itibaren her an olmak kaydıyla, Marmara’da bir zelzele olma olasılığı yüzde 64’tür. Bu, fazlaca büyük bir olasılık. 1992’de Şarköy depremi var, Marmara’nın doğusunda. Marmara’nın kuzeyinde doğru muntazam zelzele yok. Bunun sağı ve solu kati kırılmak zorunda. Bu yalnız bizimle de ilgili değil. Biz bilmiyoruz diyelim fakat bunu yalnız biz demiyoruz. Zelzele olmayacak diyen de yok. İstanbul’da maksimum 7.6 büyüklüğünde, minimum 7.2 büyüklüğünde bir zelzele olur. bu bilimsel çalışmalarla uydularla, gözlem yöntemiyle, jeolojik yöntemlerle ortaya konulmuş bir bilimsel gerçeklik bu.
“AVRUPA YAKASI ÇOK ETKİLENECEK”
Avrupa Yakası fazlaca etkilenecek. Yerin göreceli olarak fena olduğu yerlerde zelzele dalgalarının hızı azalır ve oralarda yer ivmesi daha çok olur, daha fazlaca sarsar, bir sıvılaşma ve heyelanlar meydana gelir. Depremin tesiri daha çok olur, 1999 depreminde Avcılar’da 1000 şahıs öldü. Bu genel bir durumu yansıtıyor. sadece Avrupa Yakasında da göreceli daha sağlam bölgeler olabilir.
“İSTANBUL KENDİ KENDİNİ KURTARAMAZ”
İstanbul depremde kendi kendini kurtaramaz. Sadece çevre illerden yada yurt dışından gelenler kurtarabilir. İstanbul eğer depreme hazırlanıyorsa acil durum ve müdahale durumundan İstanbul’a konuşlandırılmış yatırımlarla değil çevre illere yatırım yapılarak bu hazırlığı yapmak lazım. İnsan gaflet içinde bu işi konuşmadan aman korkmasınlar demek çağ dışı. İnsanlar bu tehlikeyi bu tehdidi bilmeli. bizi ne seviyede etkileyeceğini bilmeli ki ve ona bakılırsa kendilerini hazırlamalı. Biz insanları korkutmak için söylemiyoruz, bu tehlikenin var bulunduğunu söylüyoruz ve illeri bu tehdide karşı güvenli hale getirmek istiyoruz. Bunu konuşmamızı istemeyenler, bu iş için adım atmak istemeyenler. Bir bölgelere havale etmek doğru değil. 25 kentimizin içinden fay geçiyor. Bu kadar şuursuzca fayların üstüne ev yapıyoruz, şehirler kuruyoruz. Bu ülkeyi gelecek nesillere sıhhatli götüremeyiz.
“İSTANBUL’DA 59-60 BİN BİNA ÇÖKEBİLİR”
İstanbul’da trafiğe bakın ve park yeri, sokaklarda park yeri sınırı olan. 59-60 bin bina çökecek. Bu binalardan sonrasında o yolların ne kadar kullanılacağını siz düşünün, trafiği düşünün. Göçük altında kalanları, biz amaca uygun bölgelere götüremeyiz. İstanbul’da hastaneye gidemediği yada tıbbi ilgi göremediği için kaybedeceğimiz insanoğlu olabilir. Göçük altındaki insanları kurtarmak da yarar etmeyebilir. Zelzele esnasında olabilecekleri tasarım etmek için düzgüsel zamanda İstanbul’da karşılaştığımız keşmekeşleri düşünün bir karşılaştırma yapın, görmüş olacaksınız.
“DEPREMDE ÖLMEYEN ZAMANLA TELEF OLUR”
İstanbul’da altyapı güvenli değil, içme suyu göreceli olarak daha iyi. Zelzele en büyük altyapı felaketi, bilhassa de kanalizasyon, içme suyu, naturel gaz sistemi ve yollar, köprüler tahrip oluyor. Bunun tahrip olması demek kanalizasyon kolektörlerinin tahrip olması ve içme suyu hatlarının tahrip olması bu kanalizasyon sularının içme suyuna karışma ihtimali fazla. Toprağa da sızarsa çevre felaketi çıkar. Toprak bir kere kirlenirse onu temizlemek fazlaca zor. Bunlar ilkin toprağa, suya karışır sonrasında da ziraat ve hayvancılığı etkisinde bırakır ve salgın hastalıklar meydana gelir. İstanbul’da 25 milyon ton atığın ortaya çıkacağı kati. Bu tarz şeyleri siz usulüne uygun bertaraf edemezsiniz, daha öncesinden olduğu şeklinde alelade bir bölgelere atarsanız bu vakit içinde yağan yağmurlarla bu atıklarla başlamış olan ağır metaller, gıda zinciriyle sizi gelir. Depremin öldürmediği nüfus hastalıkla ölebilir.



Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.