İran’da üç günlük grev çağrısıyla bazı işyerleri kepenk kapattı

Üç günlük grev çağrısı yapan bazı bildiriler

İran’da kılık kıyafetin kurallara uygunluğunu denetleyen terbiye polisinin statüsü belirsizliğini korurken ülkede esnaf ve işçilerine meydana getirilen üç günlük genel işbırakımı çağrısı birçok büyük kentte karşılık buldu.

Grev çağrıları son günlerde toplumsal medya, duvarlara yazılan çarpıcı sözler ve dağıtılan bildirilerle yaygınlaştırılırken, Reuters ajansı, görgü tanıklarına atıfla başkent Tahran merkezine toplumsal vakalara müdahale eden Besiç polisinin yerleştirildiğini aktarıyor.

Genel işbırakımı eylemliliğinin ilk gününde İran yargısının en üst düzey yetkilisi Gulamhüseyin Muhsini Ejei, güvenlik ve yargı yetkililerini “tehditlerle insanları greve zorlayan” kişileri belirleyip cezalarını vermeye çağırdı.

BBC Farsça servisinin doğrulayarak derlediği bilgilere gore, işbırakımı çağrısının etkili olduğu ve çarşıların kayda kıymet oranda kapanmış olduğu şehirler içinde Tahran’ın yanı sıra Bender Abbas, Şiraz, İsfahan, Kirmanşah, Arak, Meşhed, Cevanrud, Kamiyaran, Merivan, Kazvin de var.

Tahran’daki Şehid Beheşti Üniversitesi öğrencilerinin kar altındaki protestosu ve İran Khodro otomotiv şirketi işçilerinin yapınak önünde ateş yakarak sürdürdükleri işbırakımı de devam eden eylemler içinde.

Tahran'ın bir çok sentimde dükkanlar kapalı

Kaynak, EPA

Hükümet denetimindeki medyada ise işyerlerinin kapalı olmadığı sokakların resimleri ve yaşamın düzgüsel seyrinde devam etmiş olduğu haberleri içeriyor.

İran’da, genç bir kadının gözaltında ölümü üstüne süregelen protestolar üçüncü ayında devam ediyor.

Mahsa Amini, başörtüsüyle ilgili katı kuralları çiğnediği iddiasıyla terbiye polisi tarafınca gözaltına alınmış ve 16 Eylül günü hastanede ölmüştü.

Polis Mahsa Amini’nin kalp krizi geçirerek öldüğünü söylerken genç kadının başına terbiye polisi tarafınca copla vurulmuş olduğu yolunda haberler de yayınlanmıştı.

Amini’nin ölümü peşinden ilkin esasen hanımefendilerin başını çekmiş olduğu ve terbiye polisinin hedefte olduğu protestolar giderek, yoksulluk, işsizlik, eşitsizlik, adaletsizlik ve yolsuzluktan, giderek rejimin tamamından hoşnutsuz bir oldukça kesim içinde yaygınlaştı.

Ahlak polisinin statüsü mevzusunda neler konuşuluyor?

İran medyasında çıkan haberlere gore İran’ın Terbiye Polisi Sözcüsü Ali Khanmohammadi, bugün verdiği bir röportajda, “terbiye polisinin görevinin sona erdiğini” söylemiş oldu; sadece bu denetimlerin “daha yeni, daha çağdaş, daha hatasız yöntemlerle” ve “bu alanda geliştirilen teknolojilerin” kullanılmasıyla yapılması icap ettiğini belirtti.

Öteki taraftan, Meclis Kültür Komisyonu üyesi Hüseyin Celali’nin Kum kentindeki başörtüsü yanlısı bayanlara seslendiği bir videosu bugün paylaşıldı.

Videoda Celali, “Başörtüsü ve İffet Planı’nın önümüzdeki iki hafta içinde uygulanacağını” söylemiş oldu ve “iffet ve tesettürden çekilen İslam Cumhuriyeti’nden çekilir” ifadelerini kullandı.

İran’ın başsavcısı Muhammed Caferi Montazeri, hafta sonundaki bir etkinlikte bir sual üstüne ülkedeki İslami giyim yönetmeliğini uygulamakla görevli terbiye polisinin dağıtıldığını söylemişti.

Sadece BBC Farsça Servisi muhabiri Siavash Adralan ve BBC’den Marita Moloney’in hazırladığı habere gore, bu mevzuda hemen hemen hükümetin öteki kurumlarından destekleyici bir izahat gelmemiş; mahalli medya organlarında, bu sözlerin yanlış yorumlandığı şeklinde değerlendirmeler de yer almıştı.

Montazeri, kendisine terbiye polisinin lağvedilip lağvedilmediği sorulduğunda dini bir konferanstaydı.

Montazeri, “Terbiye polisinin yargıyla hiçbir ilgisi yoktur ve kurulduğu yer tarafınca kapatılmıştır” dedi. Fakat yargının “davranışlarla ilgili denetimlerini cemiyet düzeyinde sürdüreceğini” eklemişti.

İran’da terbiye polisi bürosu yargıya değil, İçişleri Bakanlığı’na bağlı. 

Montazeri Cumartesi günü İran parlamentosunda hanımefendilerin başörtüsü takmasını mecburi kılan yasanın görüşüleceğini de söylemiş oldu.

BBC ve öteki internasyonal medya müesseselerinin başsavcı Montazeri’nin sözlerini haber olarak duyurması üstüne İran’da devlet denetimindeki bazı medya kuruluşlarından tepkiler gelmeye başladı.

Devlet denetiminde Arapça gösterim meydana getiren El Evren tv kanalı “kimileri başsavcının sözlerini yanlış yöne çekmeye çalışıyor. Muhammed Cafer Montazeri’nin sözlerinden en fazla terbiye polisi devriyelerinin artık yargıya bağlı olmadığı sonucu çıkarılabilir” yorumuna yer verdi.

Muhafazakar gösterim organı Talebe Haber Ağı (SNN) “düzmece başlıklar” diye tepki göstererek başını örtmenin İran’da hala “yasal zorunluluk” bulunduğunu yazdı.

Dışişleri Bakanı Hüseyin Buyruk Abdullahyan ise Sırbistan’a yapmış olduğu ziyaret esnasında terbiye polisi mevzusunda başsavcı Montazeri’nin sözleri sorulduğunda, ne doğruladı ne yalan olduğunu beyan etti.

“İran’da her şey demokrasi ve özgürlük çerçevesi içinde aşama kaydediyor” demekle yetindi.

İran'da bir protestoda zafer işareti yapan kadın

Kaynak, Getty Images

‘Biz burada bir devrim yapıyoruz’

Doğrulandığı takdirde terbiye polisinin lağvedilmesi protestoculara verilmiş büyük bir taviz olur.

Fakat o şekilde olsa bile, hanımefendilerin sokaklarda ateş yakıp başlarındaki örtüleri yaktığına şahit olunan İran’da bunun protestoları durdurmaya yeteceğinin bir garantisi yok.

İranlı bir bayan BBC Dünya Servisi’nin Newshour programında soruları yanıtlarken, “Hükümet terbiye polisini lağvetme sonucu verdi diye gösteriler sona erecek değil” dedi.

“Hükümet başörtüsünün bireysel tarcihe bağlı bulunduğunu söylese bile yetmez. İnsanlar İran’ın bu hükümet işbaşında oldukça bir geleceği olmadığını biliyor. İran toplumunun daha ılımlı ve daha gelenekçi değişik kesimlerinden bayanlara, daha oldukça haklarını alabilmek için destek olacağını göreceğiz” diye sürdürdü.

Bir başka İranlı hanım aynı programda, “Biz, göstericiler, artık başörtüsünü geçtik. Aslına bakarsanız 70 gündür başımızı örtmeden sokağa çıkıyoruz. Biz burada bir devrim yapıyoruz. Başörtüsü bunun başlangıcıydı ve şimdi biz diktatörün ölümü ve rejimin değişmesi haricinde hiçbir şeyi kabul etmiyoruz” dedi.

Ahlak polisinin statüsü mevzusunda ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’den de izahat geldi. Blinken İran terbiye polisinin lağvedilmesinin “pozitif bir şey” olabileceğini söylemiş oldu ve “Bu protestoların başını çeken İran’ın genç insanları bilhassa de hanımefendilerin muhteşem cesareti”nden övgüyle bahsetti.

Yoruma kapalı.

Bebek Bakıcısı
uaeupdates.com deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler seo paket casibom