İran’da üç göstericinin vurulduğu iddiası üzerine BM’den soruşturma çağrısı

Iran

Kaynak, Twitter

İran’da Mahsa Amini’nin gözaltında ölümünün peşinden kitleselleşen protesto gösterileri esnasında Mahabad’da üç göstericinin vurularak öldürülmesiyle ilgili soruşturma çağrısı yapılmış oldu.

Birleşmiş Milletler’in İran Hususi Raportörü Amini’nin ölümünün ve izleyen gösterilerin şiddetle bastırılması mevzularında internasyonal soruşturma başlatılması çağrısını yineledi.

Hususi Raportör Cavid Rahman BBC’ye, kanıtların toplanması ve sorumluların tespiti için bağımsız bir açık oturum oluşturulması icap ettiğini söylemiş oldu.

Dün ülkenin çeşitli bölgelerinde meydana getirilen kitlesel protestolar esnasında güvenlik güçleri gerçek mermi kullandı ve devlet medyası ülkenin şimal batısındaki Mahabad’da üç göstericinin güvenlik güçleri tarafınca öldürüldüğünü duyurdu.

BM raportörü Rahman, kitlesel gösterilerin başladığı geçen aydan bu yana minimum 250 kişinin devlet güçleri tarafınca öldürüldüğünü söylüyor.

Ülkedeki protestolar, 22 yaşındaki Mahsa Amini’nin, 16 Eylül’de terbiye polisi tarafınca kurallara uygun giyinmediği nedeni öne sürülerek gözaltına alınması ve gözaltında ölümüne tepki olarak başladı ve kitleselleşerek ülkenin dört bir yanına yayıldı.

“Diktatöre son” çarpıcı sözleri

Çarşamba gecesi ülkenin bir oldukça yerinde gösteriler yapılmış oldu ve güvenlik güçleri gene gerçek mermi kullandı. Ağırlıkla Kürtlerin yaşamış olduğu Mahabad’daki gösteriler esnasında minimum üç gösterici öldürüldü.

Hükümet binalarının hedef alındığı protestolarda güvenlik güçlerinin Hürremabad kenti civarlarındaki bir mezarlıkta da ateş açmış olduğu bildirildi.

Internasyonal Af Örgütü, güvenlik güçlerinin Çarşamba gününden bu yana sekiz kişiyi öldürdüğünü söylüyor.

Mahabad yetkilileri “terörist ve ayrılıkçı gruplar” olarak nitelediği protestocuları, kentteki resmi binalara saldırıya teşvik etmekle suçladı. Yetkililer ek olarak bazı grupların kentteki siyasal kurumlar ve güvenlik müdürlüğünü işgal etmeye çalıştığını da kaydetti.

İran’da devlet denetimindeki medya Perşembe günü Mahabad’da yaşamını kaybeden kişilerin kimliklerini açıklamadı.

Sadece devletten bağımsız gösterim icra eden Hengaw, bir adamın ve iki kadının güvenlik güçlerince vurularak öldürüldüğünü aktardı. BBC söz mevzusu iddiaları bağımsız olarak doğrulayamadı.

Mahabad’da yüzlerce kişinin vilayet binası çevresinde toplandığı da bildirildi. Sadece devlet medyası durumun denetim altında bulunduğunu kaydederek, şehrin protestocuların eline “düşmüş olduğu” yönündeki haberleri de yalan olduğunu beyan etti.

Ülkenin batısındaki bir öteki kent Hürremabad’da ise göstericiler Amini’nin ölümünden kısa bir süre sonrasında ortadan kaybolan ve protestoların sembollerinden biri haline gelen 16 yaşındaki Nika Şakarami için mezarlıkta toplandı.

Hürremabad’da çekilmiş videolarda göstericilerin İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’i hedef alarak “diktatöre son” çarpıcı sözleri attığı görülüyor.

BBC Farsça Servisi’ne konuşan Şakarami’nin ailesine yakın bir kaynak, güvenlik güçlerinin göstericilere ateş açtığını söylemiş oldu.

On binlerce İranlı Çarşamba akşamı, büyük şehirler başta olmak suretiyle gösterilerin sönümlendiği öteki bazı şehirlerde de sokaklara döküldü.

Norveç merkezli İran İnsan Hakları Örgütü, protestoların başladığı günden bu yana güvenlik güçlerinin 29’u çocuk olmak suretiyle minimum 234 göstericiyi öldürdüğünü söylüyor.

İranlı yetkililer ise gösterilerin yabancılar tarafınca kışkırtıldığını korumak için çaba sarfediyor.

BBC tarafınca da doğrulanan ve toplumsal medyada yayılan videolarda  Çarşamba gecesi büyük gösteriler yapıldığı görülüyor.

Batıdaki Andimeşk ve Burucerd, Hazar Denizi civarlarındaki Lahican şeklinde öteki şehirlerde de protestolar tekrardan alevlendi.

Salı günü ise Amini’nin memleketi Saggız’da polis göstericilere ateş açmıştı.

Bir insan hakları örgütü ve görgü tanıkları, Amini’nin ölümünün kırkıncı gününde bir araya gelen kalabalığa gerçek mermi ve biber gazıyla müdahale edildiğini aktardı.

Vakada kaç kişinin yaralandığı hemen hemen bilinmiyor.

BBC’nin tecrübeli dış haberler muhabir ve yorumcusu Lyse Doucet İslam Cumhuriyet’nin daha ilkin de oldukça sayıda protestoya sahne bulunduğunu fakat bu kez durumun değişik göründüğünü söylüyor.

Doucet artık İran’ın, terbiye polisinin onlarca yıl yapageldiği şeklinde, hanımefendileri belli şekilde giymeye zorladığı günlere geri dönmesinin kolay görünmediğini de ekliyor.

line

Lyse Doucet – BBC Muhabiri

İran İslam Cumhuriyeti geçmişte de protestolara tanık oldu. Sadece böylesi asla olmadı.

Yetkililer hala göstericileri “yabancılar tarafınca kışkırtılan isyancılar” olarak tanımlayarak karalamaya ve yok saymaya çalışıyor.

Baş örtüsü zorunluğunu reddeden kız öğrencilerin ve kamusal alanlarda baş örtüsü takmaksızın dolaşan her yaştan hanıma ilişkin muhteşem görüntülerle bunu ortaya koymaksa zor.

Ülkede terbiye polisinin senelerce hanımefendilerin kılık giysisine karıştığı o günlere dönmek zor.

Geçmişte, büyük ayaklanmalar aylar sonrasında bir halde ya bastırıldı ya da kendiliğinden söndü. Sadece bu haftayla birlikte bu dalga daha da güçleniyor şeklinde.

İran’ın güvenlik güçlerinin tamamı hemen hemen ortaya çıkmış değil. Yetkililer İslam Cumhuriyeti’ni korumak adına ellerinden gelen her şeyi yapacaklar.

Sadece bilhassa yeni nesil hanım ve erkekler başta olmak suretiyle, göstericiler de hayatlarını değişiklik yapmak adına ne gerekiyorsa meydana getirecek şeklinde.

line

“Rejimin baskılarından bıktık”

Tahran civarlarındaki Kerec şehrinde protestolara katılan 27 yaşındaki hanım bir protestocu, BBC Farsça Servisi’ne verdiği demeçte “Cemiyet öfkeli, artık onlardan [devlet yetkilileri] bıktık” dedi.

İkinci derslik yurttaş olmaktan bıktığını söyleyen protestocu, “Artık bu insanlara hayır deme özgürlüğümün olması isterim. Zira ben bir kadınım. Erkekler de rejimin baskılarından bıktı. Hanım, yaşam ve özgürlük şiarıyla bir araya geldiğimiz bu gösteriler, ülke tarihimiz için de bir ilk” diye konuştu.

Yoruma kapalı.