Dehşte düşüren vaka, 4 Ekim 2020’de saat 07.00 sıralarında Belediye Evleri Mahallesi’ndeki apartmanın 2’nci katında meydana geldi. İddiaya gore, evindeki tabanca sesine uyanan S.N.K. (17), spor salonu müdürü anası Hülya Güllüce’yi yatak odasında kanlar içinde buldu. S.N.K.’nin ihbarıyla vaka yerine polis ve sıhhat ekibi sevk edildi. Takımlar, Güllüce’nin yaşamını kaybettiğini belirledi. Kadının tabanca ile başından ve vücudunun çeşitli yerlerinden vurulmuş olduğu tespit edildi. Güllüce’nin cenazesi otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
‘GÜNAYDIN AŞKIM’ MESAJINI GÖRÜNCE ÖLDÜRMÜŞ
Polis, Güllüce’nin dini nikahla birlikte yaşamış olduğu inşaat ustası Abdullah Kaya ile uzun süredir arasının bozuk bulunduğunu, Kaya’nın vaka günü sabahı evden ayrıldığını tespit etti. Şüpheli olarak aranan Kaya, kısa süre sonrasında cinayette kullandığı tabanca ile polise gidip teslim oldu. Kaya’nın emniyetteki ifadesinde; eşinin bir süredir kendisini aldattığından şüphelendiğini, vaka günü Güllüce’nin telefonuna ‘Iyi sabahlar aşkım’ yazılı bir ileti geldiğini, arkasından mutfakta saklamış olduğu tabancayı alarak Güllüce’yi öldürdüğünü anlattığı öğrenildi. Abdullah Kaya, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
CİNAYETTEN ÖNCE KIZININ ODASININ KAPISINI TELLE BAĞLAMIŞ
Abdullah Kaya hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezası istemiyle Adana 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Kaya savunmasında, “Hülya çalmış olduğu yerde bir şahıs ile arkadaşlık kurmuş. Eve geç gelmeye başladı. Yataklarımızı ayırmıştık. Vaka günü yatak odasına gittim. O sırada telefonuna ileti geldi. Mesajda ‘aşkım’ kelimesini gördüm. Kendimi kaybettim, mutfakrtaki tabancayı aldım. Kızımın vakası görmemesi için odasının kapısını telle bağladım. Sonrasında maktule ateş ettim” dedi. Şahit beyanları ve HTS kayıtları sonucu Hülya Güllüce’nin spor salonunda tanıştığı Ç.D. ile ilişki yaşamış olduğu, Abdullah Kaya’dan ayrılıp, bu kişiyle evlenmek istediği ortaya çıktı. Duruşmada dinlenen Ç.D. ise 2 senedir Hülya ile beraber bulunduğunu, evlenmeyi düşündüğünü sadece cinsel ilişki yaşamadığını iddia etti.
‘EVLENMEYİ CİDDİ OLARAK DÜŞÜNÜYORLARDI’
Hülya Güllüce’nin şahit olarak dinlenen kızı S.N.K. ise “Annem bu vakadan ilkin Ç.D. ile görüştüğünü söylemişti. Annem, babamla yataklarını ayırmıştı. Annem evden ayrılıp, Ç.D. ile evlenme mevzusunda ciddi düşünüyordu. Bana da ‘İstersen babanda istersen bende kalırsın’ demişti” diye konuştu. Öldürülen Güllüce’nin ablası Gülay D. ise “Kız kardeşim 2 senedir kocası ile ilişkisinin bittiğini ve ayrılmak istediğini fakat sanığın bunu kabul etmediğini anlatıyordu. Sanık kardeşimi ve bizleri öldürmekle tehdit etmiş. Ek olarak kardeşim bir şahıs ile aralarında ciddi bir ilişki olduğu anlatıyordu” dedi.
Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Kaya’yı ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırdı. Kurul, Kaya ile dini nikahlı olan Güllüce’nin Ç.D. ile ilişki yaşayarak sadakat yükümlülüğe aykırı davrandığını belirterek, ‘haksız tahrik’ indirimi uygulayıp, sanığın hapis cezasını 18 yıla indirdi.
‘VİCDANİ KANAATE VARILMIŞTIR’
Adana 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, ‘haksız tahrik’ indirimini niçin uyguladığını gerekçeli sonucunda şu şekilde söyledi:
“Maktulenin şahit Ç.D. ile gönül ilişkisine girmiş olduğu ve bu şahısla cinsel beraberlik yaşamış olduğu adı geçen tanığın poliste vermiş olduğu 4 Ekim 2020 tarihindeki ifadesinden anlaşılmış olup, maktulenin bu şahısla gönül ilişkisi bulunduğunu kabahat zamanı öncesinde tartıştıkları sırada söylemiş olduğu sanık tarafınca açıklanmıştır. Sanık kabahat tarihinde başka birisiyle resmi evliyse de maktulenin sanığın evli bulunduğunu bilmiş olduğu halde sanıkla imam nikahıyla evlendirilmiş olduğu, anası olan şahit Arife ve ablası olan şahit Gülay’ın polis merkezinde verdikleri ifadelerinden anlaşılmıştır. Bu şekilde evlendirilmiş olduğu tarihten beri sanıkla karı-koca olarak beraber yaşadıkları, her türlü ihtiyacının sanık tarafınca karşılandığı, bu şekilde aralarında sadakat yükümlülüğü oluştuğu, eşi olarak görmüş olduğu maktulenin şahit Ç.D. ile ilişkisi ve davranışları sanığın üstünde öfke tesiri oluşturduğu, sanığın bu öfke yada elemin tesiri altında kalmış olarak, öldürme fiilini gerçekleştirdiği anlaşıldığından sanığın lehine uygulanarak cezasından asgari oranda indirim yapılması gerektiği vicdani kanaate varılmıştır.”
‘SANIK CİNAYETİ ADIM ADIM TASARLAMIŞ’
Hülya Güllüce’nin ailesinin avukatı Oya Tekin, karara itiraz ederek, “Dosyanın sevk maddesi, ‘kasten öldürme’ suçundandı. 2 yıl ilkin biten bir ilişki var. Hülya, ayrılmak istediğini onlarca defa söylüyor. Sanık, bunu bir türlü kabul etmiyor. Hatta sanığın beyanında geçmiş olduğu şeklinde yataklar dahi ayrılmış. İlişkisi bulunduğunu da karşı tarafa söylüyor. Hülya’yı ölümle tehdit ediyor. ‘Ya benimsin ya da kara toprağın’ düşüncesiyle işlenmiş bir katliam. Ek olarak cinayette ‘tasarlama’ da vardı. Sanık cinayeti adım adım tasarlamış. Mahkemede bunu öne sürdük. Fakat tasarlama dikkate alınmadığı şeklinde bir de haksız tahrik hükümleri uygulandı. Kızının odasının kapısını katliam öncesi telle bağlaması, mutfakta silahı gizlemesi tasarlamaya yönelik hareketler. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası çıkması gerekiyordu. Karar istinafa gitti, sürecin takip edeni olacağız” dedi.
Hülya Güllüce’nin anası Arife Güllüce de sanığın en ağır cezayı almasını istediğini belirterek, “Bu sonucu asla beklemiyordum. Kızım ondan hep korktu. Evladı için bırakıp, gidemedi. O şahıs cezaevinde sürünsün ve çıkmasın isterim. Kızımın acısı, içimizden çıkmıyor” diye konuştu.
(DHA)



Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.