Futbolun devlerinden Almanya, ‘çöküşle’ yüzleşiyor

Dünya futbolunun en büyüklerinden olan, geçmişte efsaneleşmiş futbolcular çıkaran Almanya’nın Dünya Kupası’ndan elenmesi, ülkede büyük hayal kırıklığına yol açtı.

2022 FIFA Dünya Kupası E Grubu’ndaki Almanya, dün meydana gelen karşılaşmada Kosta Rika’yı 4-2 yenmesine karşın, averajla aynı puana haiz İspanya’nın arkasında kalmış olarak turnuvaya veda etti.

Favori takımlar içinde yer edinen Almanya, Katar’ın ev sahipliği yapmış olduğu turnuva öncesinde 5’inci şampiyonluğuna ulaşmayı hedeflediğini duyurmuştu.

Sadece netice hüsran oldu: Alman ulusal ekibi, tıpkı 2018’de Rusya’da olduğu şeklinde Katar’da da, hemen hemen grup aşamasında elendi.

Alman medyası, ulusal takımın ikinci kez grup aşamasında turnuvadan elenmesini, “Büyük bir futbol ulusunun sonu”, “Trajik veda”, “Millilerin çöküşü” ve “Büyük utanç” başlıklarıyla duyurdu, Kosta Rika’nın 4-2 yenik edilmesini ise “en anlam ifade etmeyen yengi” sözleriyle yorumlandı.

Alman ulusal ekibi, 2018’de Rusya’da sarsılan prestijini Katar’da onarmayı hedefliyordu. Sadece Almanya’nın Katar’da bir kez daha ilk turda elenmesi dikkatlerin “hezimetin sorumlularına” çevrilmesine yol açtı.

Eleştiri oklarının hedefinde ağırlıklı olarak teknik direktör Hansi Flick yer ediniyor.

2006 yılından itibaren Almanya Futbol Federasyonu (DFB) bünyesinde ve karar alma süreçlerinde yer edinen Flick’in, teknik direktörlüğü üstlendiği sürede de Alman ulusal takımının eksikliklerini tespit edip gideremediği yorumları yapılıyor.

Sadece Flick, “Ekibim ve ben iyi bir iş çıkardık” diyerek probleminin kendisinde olmadığını söylüyor.

Almanya Futbol Federasyonu (DFB) ise Alman ulusal takımının art arda ikinci kez turnuvadan grup aşamasında elenmesine neden olan sebeplerin gelecek hafta başlatılacak yuvarlak masa toplantılarıyla mercek altına alınacağını duyurdu.

“Derin bir hayal kırıklığı yaşamaktayız” açıklamasını icra eden DFB Başkanı Bernd Neuendorf, “Elenmiş olmak son aşama acı verici. Sadece önümüze bakmak zorundayız. Bununla iyi mi başa çıkacağımıza dair bir süreç yürüteceğiz” dedi.

Derhal bir değişiklik sonucu almayacaklarını vurgulayan Neuendorf, haftaya ilk kriz toplantısını Alman ulusal ekip teknik direktörü Hansi Flick, ekip menajeri Oliver Bierhoff ve Almanya Futbol Ligi’nden (DFL) Hans-Joachim Watzke ile yapacaklarını söylemiş oldu.

DFB Başkanı Neuendorf, sorumlulardan toplantıya hem Katar’da yaşananları, hem de 2018’den bu yana ulusal takımdaki gelişimleri kapsayacak bir analizle gelmelerini talep ettiklerini vurgularken, “görüşmeleri karşılıklı saygı ve itimat zemininde yürüteceğimizden yola çıkıyorum” dedi.

Almanya 2024 yılındaki Avrupa Şampiyonası’na ev sahipliği meydana getirecek. Bu yüzden futbol dünyası, son yıllardaki gerileme trendini hızlıca kırarak, Alman ulusal takımını tekrardan dünyanın en kuvvetli takımları arasına sokulmasını istiyor.

Toplamda dört kez Dünya Kupası’nı kazanan ve üç kez de Avrupa Şampiyonu olan Almanya, son 8 yılda yaşanmış olan başarısızlıkların nedenlerini sorguluyor.

Alman basınında yer edinen yorumlarda “Almanya turnuva ekibi niteliğini yitirdi” tespitine yer veriliyor, Alman futbolunun 2016 itibariyle Dünya Kupası ve Avrupa Futbol Şampiyonası maçlarındaki fena performansına dikkat çekiliyor.

10 karşılaşmanın bir tek üçünü kazanabilen Alman ulusal takımının, iki kez berabere kalmış olduğu, beş kez de kaybetmiş olduğu hatırlatılıyor.

Geçmişteki büyük turnuvalarda bir tek üç kez erken veda etmek zorunda kalan Almanya, 2018’den bu yana üç büyük turnuvadan ikisinde ilk aşamalarda elendi.

2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda da son 16’ya kalan takımlar arasındayken, İngiltere’ye 2-0 yenik olmuş ve şampiyonaya erken veda etmişti.

“Bir kasırganın yaklaştığını görüyorum” diyen eski ulusal alıştırmacı Jürgen Klinsmann’a gore gelecek günler Alman futbol dünyası için “fazlaca fakat fazlaca sert ve zor” geçecek.

Eski ulusal futbolcu Dietmar Hamann ise bir tv kanalına yapmış olduğu açıklamada Flick’in görevine derhal son verilmesi icap ettiğini söylerken, Almanya’nın ev sahipliği yapacağı EURO 2024’e bir tek 18 ay kaldığını, süratli bir değişime gidilmesi icap ettiğini altını çizdi.

Teknik direktörlerin sorumluluğu üstlenerek çekilme ettikleri Belçika ve Meksika’nın örnek alınması gerektiğine işaret eden Hamann, “Bahane, bahane, bahane. Artık kestirip atmanın zamanı geldi” ifadelerini kullandı.

Almanya’nın eski futbol yıldızları Michael Ballack ve Sami Khedire de Alman basınına yaptıkları açıklamalarda, ilk olarak federasyon bünyesinde değişime gidilmesi, DFB’de teknik direktör dahil her pozisyonun tek tek gözden geçirilmesi gerektiğine işaret ettiler.

Ballack ek olarak Alman ulusal takımının saygınlığını tekrardan kazanması icap ettiğini söylemiş oldu.

Khedire ise Flick’in taktiklerini yanlış hesaplamakla eleştirdi, Almanya’nın elenmesi için de, “Kendimi ifade edebilecek kelimeleri bulamıyorum, hayal kırıklığına uğradım ve öfkeliyim. Şok oldum” dedi.

Sadece Alman ulusal takımının teknik direktörü Flick’i savunanlar da var.

Eski ulusal ekip oyuncusu Torsten Frings, Almanya’nın turnuvaya fena başladığını, öteki takımların daha iyi bulunduğunu söylemekle beraber, “Fakat ben Flick’in bu iş için doğru adam olduğuna inanıyorum” dedi.

Ayrıca Katar hezimeti, Alman hükümetinin olağan basın toplantısına da damgasını vurdu.

Hükümet Sözcü Yardımcısı Wolfgang Büchner, “Almanya’daki tüm futbolseverler şeklinde Şansölye de Alman ulusal takımının ilerleme kaydedememiş olmasından üzüntü duyuyor” dedi.

Hükümet Sözcüsü, Scholz’ün Alman ulusal ekibi direktörü Hansi Flick ile dün akşam mesajlaştığını, oyunculara da “sıcak selamlarını” gönderdiğini deklare etti.

Alman ulusal takımının Dünya Kupası’ndan elenmesinin peşinden spor data hizmetleri SID tarafınca yaptırılan bir anket, garip sonuçlar ortaya koydu.

Ankete katılanların yüzde 41,5’i bu sonuca “fazlaca kızgın” olduklarını söylemiş oldu. Yüzde 26’sı Dünya Kupası’ndaki öteki karşılaşmaları takip etmeyeceklerini, yüzde 39,6’sı ise hemen hemen bu mevzuda karar vermediklerini aktardı.

Ankette Almanya’nın elendiği Dünya Kupası’nın en büyük favorilerin kim olduğu da soruldu. Bu soruya iştirakçilerin yüzde 33,9’u Brezilya, yüzde 24,6’sı ise Fransa yanıtını verdi.