Depremde enkaz altında kalan 10 yaşındaki Elif Eylül’ün son sesli mesajları Türkiye’yi ağlattı: Galiba ben de öleceğim, hiç kimse yardım etmiyor
Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin büyük yıkıma yol açtığı Antakya’daki Elit Apartmanı’nın enkazında 150 kişi hayatını kaybetti. Deprem sırasında iş seyahati için İstanbul’da bulunan Mümtaz Gövce, eşi Sena, kızları Ece Birce (6) ve Elif Eylül’ü (10) kaybetti. Depremin ardından enkaz altında kalan Elif Eylül, cep telefonu şebekeleri çöktüğü için babasına geç ulaşan mesajları ifşa etti. Acılı baba Mümtaz Gövce, görüşme sırasında kızının yardım istemesinin ses kayıtlarını dinletti.
“Kızım öyle bir yalnızlık duygusu yaşıyor ki…”
Mümtaz Gövce, “10 yaşındaki kızım enkaz altındayken bana ‘Anneme babama ulaşamıyorum, ben de öleceğim herhalde’ diye sesli mesaj gönderdi.”
“BATANDAN ‘KURTARMA’ OYNAYIN, İZLEYİN”
Depremden 8 ay önce apartmanın altında bulunan bir dükkanda kolonların kırıldığını fark ederek onları durdurduğunu anlatan Gövce, “Orada bu sürecin tamamlandığını biliyoruz. Daha sonra kontrol ettik. Ondan sonra dükkanların dış cephesini gördük.” inşa edildi, bildiğimiz kadarıyla o süreç orada tamamlandı” dedi. Gövce, deprem sonrası yıkılan dairenin fotoğraflarının kendisine gönderildiğini belirterek, “O fotoğrafı görünce hemen arabamla yola çıktım. 7 saatte Hatay’a vardım. Apartmanımız 9 katlı 42 kattan oluşuyordu. asma kat daireler yaklaşık 175 kişinin yaşadığı bir apartmandı 3. kattaydık apartmanın eksi 1.bölümünde park yerimiz vardı orda akrabası olan kişilerle birlikte orayı kaldıralım dedik Elimizde moloz var ama betonla savaş olmaz.Böyle bir enkazı elinizle kaldıramazsınız.Hayal edin her molozun altından “kurtarın beni yardım edin” diyen sesler işitiyorsunuz ama sadece bakıyorsunuz. başka türlü umutsuzluğa kapılmayı dene,” dedi.
“ÖP OLDUM, DUYURDUM, UYKUYU SEVİYORLAR”
Madencilerin eşini ve kızlarını enkazdan çıkardıklarını anlatan Gövce, “Kızlarımın yanına geldiklerinde o kadar çok temizliyorlardı ki stetoskop istediler. Çıkarınca öptüm, sarıldım, kokladım.” Yanakları hala yumuşaktı, tatlı kokuyorlardı, tenlerinin kokusu hala üzerlerindeydi, sanki 10 dakika önce ölmüş gibiydiler.” Üçü de uyuyormuş gibi görünüyordu. Enkazın altından birçok mezar çıkardım ama kendinize yakın olduğunuzda durum çok farklı” dedi.
“BABA ANNELERİME ULAŞAMIYORUM BEN DE ÖLMELİM”
10 yaşındaki kızının enkaz altındayken kendisine WhatsApp’tan sesli mesaj gönderdiğini gözyaşları içinde anlatan Gövce, “Kızım akıllı sesli mesaj gönderdi. Ancak şebeke arızalı olduğu için gönderilemedi” dedi. “.Telefonu aldıktan sonra tekrar gönder tuşuna bastığımda hepsi telefonuma yönlendirildi. Hatta ilk sesli mesajında ”Baba Antakya’da deprem oldu. Lütfen yardım edin, ambulans çağırın. İkinci sesli mesajı, “Baba sana ulaşamıyorum. Lütfen beni ara, yardım et. Baba, aileme ulaşamıyorum, sanırım ben de öleceğim.” Sonra yazdı. Karımın telefonuydu ama kızımındı. Kendini o kadar yalnız hissetti ki kendine ‘Seni seviyorum’ yazdı. Kızım enkaz altında çok korktu, karanlıktan çok korktu” dedi.
“KIZ ARKADAŞIMIN ÖLÜM SAATİNİ DEĞİŞTİR”
Yetkililerden tek bir isteği olduğunu söyleyen Mümtaz Gövce, “Kızımın ölüm belgesinde ölüm saati 10:01 yazıyor. Kızım o sırada ölmedi, orada fotoğraf ve ses kayıtları var. Bir baba olarak tek ricam bunun çözülmesini istiyorum.” (DHA)



Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.