James Gallagher / BBC Bilim ve Sıhhat Muhabiri

Kaynak, Reuters
Çin’in Covid ile başa çıkma stratejisi zamanda donmuş şeklinde.
Çin, ortalama üç yıl ilkin virüsün ortaya çıkmış olduğu Wuhan kentinde kapanmaya giden ilk ülkeydi. Ondan sonra hızla tüm bir Hubei bölgesi kapatıldı.
Sadece şimdi, dünyanın geri kalanı yaşama devam ederken, Çin gene yine yine asla sevilmeyen kapanmalara gitti. Birçok şahıs ise “Niçin?” diye soruyor.
Pandeminin ilk günlerinde virüsün durdurulamayacağı fazlaca net bir halde görülmüştü. Sual hızla “Virüsle iyi mi yaşarız?” şeklinde sorulmaya başlandı.
Dünyanın büyük kısmı net bir amaçla yaşamlara sıkı kısıtlamalara getirdi; Covid aşısının geliştirilmesi ve uygulanması için süre kazanmak. Amaca giden bir araçtı. Bağışıklık geliştiğinde engellemeler gevşetildi ve yaşam normale döndü.
Çin bilerek virüsü tam olarak baskılama ya da “sıfır Covid” stratejisini seçti ve buna bağlı kaldı. Problem ise virüsü tamamen yok edemiyordunuz ve her seferinde yeni kapanmalar gerekiyordu.
Çin istese bile, aşı programının zayıflığı, sıfır Covid politikasının terk edilmesinin şu anda büyük ölümlere yol açabilecek olması anlamına geliyor.
Tekrardan açılma çıkmazı
Çin’in hem kullanılan aşılar hem de aşıları en tehdit altındakilere ulaştırma anlamında zorlukları var.
Çin kendi aşılarını geliştirdi; CoronaVac ve Sinopharm. Bu aşılar, bazılarının ileri sürdüğü şeklinde işe yaramaz değil. Sadece dünyanın geri kalanında kullanılanlar kadar da iyi değiller.
Çin’in aşılarında koronavirüsler tamamen alınıyor, öldürülüyor ve vücudu tüm virüsle savaşabilmesi için eğitiyor. Pfizer ve Moderna’da kullanılan mRNA aşı teknolojisi ise bağışıklık sistemini, bir tek virüsteki diken proteinine saldırması için eğitiyor. Bu kısım, vücudumuzdaki hücreleri enfekte eden başlıca nokta.
Tehlikeli sonuç noktaya odaklanmak yerine virüsü tüm olarak hedef almak, daha azca koruma elde eden fark olabilir.
Lancet dergisinde piyasaya sürülen, Hong Kong’tan alınan verilere gore Pfizer/BioNTech’in iki dozu ağır hastalıklara ve ölüme karşı % 90 koruma sağlıyor. Sinovac’ın iki dozu ise % 70 koruma veriyor.
Daha etkisiz bir aşı kullanmak, aynı etkiyi sağlamak için nüfusun daha da büyük bir kısmını aşılamak zorunda olmak anlamına geliyor.
Çin’deki sorunsa, Covid’den ölmesi fazlaca daha olası, fazlaca daha azca sayıda yaşlının aşılanmış olması.

Kaynak, EPA
Sıfır Covid politikasının pozitif yanları fazlaca azca kişinin ölmüş olması. 1,4 milyar sözü geçen ülkede kayıtlara geçen 5 bin dolayında ölüm, 67 milyon sözü geçen İngiltere’deki 170 bin ölümden fazlaca daha etkisi altına alan.
Sadece virüsü durdurmak, bununla birlikte hastalığın geçirilmesiyle oluşan naturel bağışıklığın fazlaca daha geride kalması anlamına geliyor.
Çin, genel olarak virüse karşı korumasız ve bu da ülkeyi büyük bir sorunla karşı karşıya bırakıyor.
Omicron şeklinde yeni varyantlar, üç yıl ilkin ortaya çıkan ilk virüse gore fazlaca daha süratli yayılıyor ve ülkeye girmesi devamlı bir risk.
Tam olarak aşılanmak ve hatırlatıcı doz almak yaşamları kurtarsa da, virüsün yayılmasını engelleyemiyor. 8 milyar sözü geçen dünyada virüsün girmesini önlemek zor.
Çin, virüs ilk görüldüğünde kapanmaya gitmezse, pandeminin ilk günlerindeki dehşeti yaşama riskini alıyor.
Nature tıp dergisinde Mart ayında piyasaya sürülen tahminlere gore, sıfır Covid politikasını sona erdirmek, yatak kapasitesinin 15 kat fazlası hastanede bakıma gereksinim duyan hasta ortaya çıkartabileceğinden, hastanelerin bu durumla başa çıkması zor. 1,5 milyon dolayında kişinin ölebileceği tahmin ediliyor.
Sonsuza kadar kapanmaya gitmek ve ülkenin bağışıklık sorununu çözmek içinde bir seçim yapılması gerekiyor. Dünya Sıhhat Örgütü bile sıfır Covid politikasının sürdürülebilir olmadığını ve vazgeçilmesi icap ettiğini söylüyor.
Öteki bazı ülkeler, “sıfır Covid” politikasından, virüsle beraber yaşamaya başarı göstermiş bir geçiş yapmış oldu.
Hem Yeni Zelanda hem de Avustralya pandeminin başlangıcında sert politikalar izledi ve açılmak için aşıları kullandı.
Şimdi Çin’in problemi baştakiyle aynı: Çıkış stratejisi ne?
Yoruma kapalı.