Sosyal bütçe tazminat sözleşmesine (SDT) ilişkin anlaşmazlığın bütçe tasarrufundan değil, hükümetin belirlediği yasal azami sınıra uyulması zorunluluğundan kaynaklandığını anlatan Başkan Tugay, şunları söyledi: Ben burada İzmir halkı adına bu görevi yerine getiriyorum. Kanunlarla belirlenmiş bir sorumluluğum var. Burası benim özel şirketim değil. Burada harcanan para belediye bütçesinden geliyor, milletin parası. Sadece Sayıştay'ın belirlediği azami sınırı aşamayacağımı söyleyebilirim. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde örgütlü memurlar sendikası Tüm Bel-Sen arasındaki anlaşmazlığa ilişkin, “Bu yasal azami sınırın artırılması veya tamamen kaldırılması hükümetin inisiyatifindedir” dedi. Sosyal bütçe tazminat sözleşmesine ilişkin İzmir Büyükşehir Belediyesi yönetimi basına açıklama yaptı. Konunun belediyenin bütçe tasarruflarıyla ilgili olmadığını, yasal üst sınırdan daha yüksek bir miktara yasal olarak imza atamayacağını vurgulayan Başkan Tugay, şöyle konuştu: “Bütçeyle alakası yok. Bu bir kemer sıkma önlemi değil. Kanuna uyma zorunluluğundan dolayı ortaya çıkan bir durumdur. Bugün bu artışı yapıp imzalarsak suç duyurusunda bulunacağımızı, dava açılacağımızı ve bedelini ödemek zorunda kalacağımızı söyleyen Sayıştay raporuna dayanarak bunu yapamayacağımızı söylüyorum. ilgiyle geri döndüm. Bunun dışında anlaşamayacağımız başka bir konu yok. Halkın her türlü demokratik tepkisine saygı duyarak burada İzmir halkı adına bu görevi yerine getiriyorum. Kanunlarla belirlenmiş bir sorumluluğum var. Burası benim özel şirketim değil. Her şeyi kendi şartlarımla ve istediğim gibi yapamam. Kurallara uymak zorundayım. Burada harcanan paranın tamamı belediye bütçesinden geliyor, kamunun parası ve benim de doğru olanı yapma zorunluluğum var. “Dolayısıyla sadece yasal azami sınırı aşamayacağımı söyleyebilirim” dedi.“Herkes maaşını alıyor”Sendika liderleriyle fikir ayrılığı ve fikir ayrılığı yaşandığını kaydeden Başkan Tugay, sözlerine şöyle devam etti: “Bu tamamen sosyal bütçenin tazminat tutarı kalemiyle ilgili bir durum. Onların talepleri ve verebileceğimizi söylediğimiz rakamlar tartışmalıdır. Başka bir konu yok. Herkes kendi maaşını ve sosyal yardımlarını alır. Bu eylemin işçilerle hiçbir ilgisi yoktur. Bu tamamen sosyal bütçeden ödenecek tazminatın miktarı konusunda kamu çalışanları ile anlaşma sağlanamamasından kaynaklanan bir durum. İnsanlar isteklerinin karşılanmaması durumunda soru sorabilir ve tepki verebilir. Bu çok doğal. Ancak hepimizin hatırlaması gereken bir şey var; Sonuçta memurlar, yetki ve sorumlulukları 6 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ile belirlenen arkadaşlarımızdır. 657 ve belediyede görevleri tanımlanmış olan. Dün ne yazık ki hepimizi gerçekten üzen bazı görüntüler ve durumlar yaşandı. Belediye meclisi önünde kavga ve arbede yaşandı. Belediye meclisi toplantısının düzenini bozacak eylem yapıldı. Belediye hizmet binasında mesai saatleri içinde çekilen bu görüntülerin maalesef yaşanmaması gerekirdi. “Bu konuyla ilgili bir soruşturma yürüteceğiz.”Sayıştay raporundan örnek verdiBirliğin talep ettiği sosyal bütçe tazminatı miktarının kanunla belirlenen azami sınırın üzerinde olduğunu hatırlatan Başkan Tugay, şunları söyledi: “Bunu yapamayız. İzmir dışında neredeyse hiçbir yerde uygulanmayan bir durum; Yasal üst sınırı aşan tazminat tutarı bulunmamaktadır. Önceki dönemi aştık. Ama o sözleşmeyi imzalamadım. Bu dönemde bize sözleşme imzalama yetkisi verildiğinde bu konuyu araştırdık. Bunu sendikadaki arkadaşlarımızla defalarca tartıştık. Bu sorunu hukuki olarak aşabilir miyiz diye sorduğumda bana eski cümleleri gösterdiler ama elimde Sayıştay'ın son raporu var. Sosyal bütçenin tazminatına ilişkin resmi raporda, “Mevzuata aykırı ödeme yapmakta ısrar eden ve sözleşme yapma yetkisine sahip olan belediye başkanı hakkında, dikkate alınmaksızın Sayıştay'ın gerekli inceleme ve soruşturmaları yapması gerektiği” belirtiliyor. Sayıştay'ın daha önceki yıllarda aynı idareyle ilgili aynı konuda verdiği son kararlarda ise “Mevzuata aykırı hükümler içeren sözleşmeyi imzalayan ve harcama emrini veren belediye başkanı, kamunun zararından sorumludur. sebep olmuştur” diyor. Şöyle diyor: “Sayıştay Kanununun 53. maddesi uyarınca tahakkuk eden faiziyle birlikte ödenmesi gerekir. 6085.” “Bu açıklamalar bizi bu artışı gerçekleştirmekten aciz kılıyor” dedi. “Karşıyaka’da anormal bir artış yapmadım”Basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Tugay, Karşıyaka Belediye Başkanı olarak görev yaptığı döneme ilişkin şunları söyledi: “Karşıyaka Belediye Başkanı olduğumda benden önce burada yaşananların benzeri bir durum yaşandı. Yeni belediye başkanı adayı olarak bir miktar imza attım. Mevcut memur sayısını dikkate alarak anormal bir artış yapmadan yasal azami sınırın üzerinde ancak daha sonra benden çok daha yüksek bir artış istendiğinde yapmam dedim, yasal azami sınırları aşan belediyeler bunu yapamam. Sadece İzmir'de böyle bir şey yok. Geçtiğimiz yıl İstanbul'da birkaç belediye geçti ama şu anda Karşıyaka'nın kamu çalışanlarını maaşlandırmıyorlar. Kamu çalışanlarının olası bir kamu zararı ve bunun sonucunda ortaya çıkacak ödeme, ne benim ne de başka bir belediye başkanının karşılayabileceği bir durumdur. Bildiğiniz gibi istenilen artışları yapmadığım için protestolar oldu. “Sorun yine aynıydı” diye yanıtladı.“Konu para değil”İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde görev yapan kamu çalışanlarının taleplerine değinen Başkan Tugay, şunları kaydetti: “Yaklaşık 8 bin 700 liralık sosyal bütçe tazminatı kanunla üst sınır olarak belirlendi. Buna yol ve yemek yardımı gibi bazı eklemeler yapılabilir. Bunlarla 12 bin liraya kadar çıkabiliyorsunuz. Sendikanın talebi 22 bin lira. Biz meseleye “şu kadar para vereceğiz, şu kadar para vereceğiz” perspektifinden bakmadığımız için herhangi bir hesaplama yapmadım. Bu bir para meselesi değil. Yasalara uymadığımızda karşılaştığımız suçlamalarla ilgili. Karşıyaka'da bıraktığımda 11 bin lira civarındaydı. Yasal sınıra yakın bir rakamdı. Ayrıca Sayıştay'dan eleştiri alma ve kötüye kullanma riski de bulunmaktadır. Ama orada 400 polis var.”“Kamu çalışanlarının taleplerine duyarsız değilim”Kamu çalışanlarının grev yoluyla toplu sözleşme hakkını her zaman savunduğunu belirten Belediye Başkanı Cemil Tugay, şunları söyledi: “Meselenin siyasi tarafında, hükümetin yasal bir üst sınır belirlemesini doğru bulmuyorum. Ama şu anda geçerli olan bir kural bu. Politikalarımıza uymadığımız takdirde hakkımızda soruşturma veya yaptırım mekanizması başlatılacaktır. Bu açıdan bakmak gerekiyor. Kamu çalışanlarının toplu sözleşme haklarına ve diğer taleplerine duyarsız kalmıyoruz. Biz olmayacağız. “Tüm çalışanların tüm haklarını destekliyoruz” dedi. İşi durduran ve protesto eden görevlilerin tepkilerine değinen Tugay, şunları söyledi: “Küçük bir grup arkadaşımızın oldukça gergin ve heyecanlı olduğunu gözlemliyorum. Öncelikle bunun İzmir'e ya da İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilisine yakışmayan bir davranış olduğunu düşünüyorum. “Kalabalığın içinde belediyeyle hiçbir bağlantısı olmayan kişilerin de olma ihtimali var” diye yanıt verdi.“Bu sınırı biz belirlemedik”İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay şöyle devam etti: “AKP ya böyle bir kural koyabilir ya da Meclis'te sorabilir: 'Neden daha fazla para vermiyorsunuz?' Onu eleştirmeyi yanlış buldum. Bunu biraz fırsatçılık olarak gördüğümü söyledim. Temmuz ayında maaş artışları olacak. Devlet memurlarımızın maaşlarının onların ihtiyaçlarını karşılayacak, sorunlarına çözüm olacak seviyeye yükseltilmesini temenni ediyorum. Ancak bu yasal üst sınırın arttırılması ya da tamamen kaldırılması hükümetin elindedir. Bunu kimsenin unutmaması gerekiyor. Bu sınırı biz belirlemedik. Eğer bugün kamu çalışanları toplu sözleşme koyamıyorsa, bu hakka sahip değilse, grevle toplu sözleşme yapma hakkına sahip değilse, bu tamamen mevcut kanunları yapanların eseridir. Parti olarak biz olaya bu şekilde bakmıyoruz. Bütün bu yaşananları CHP genel merkezimize bildirdim. CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'na bilgi verdim. “Görevimizi hukuka uygun olarak yerine getirmek ve İzmir halkına en iyi hizmeti vermekle yükümlüyüz.”“Görevdeyim”Başkan Tugay, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Eminim hukuken burada olduğumu, sadece görevimi yapmaya çalıştığımı anlayacaklardır ama 'düşünenler olursa gözümüzü, kulağımızı tamamen kapatırız' 'Yok edeceğiz, yakacağız, dağıtacağız', bunun iyi bir niyet olduğunu düşünmüyorum. Görevdeyim. 5 yıl daha İzmir halkına hizmet etmeye devam edeceğim. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmirlilere insana yakışır hizmet vermeye devam edecek. Bütün arkadaşlarımız sağlıklı insanlardır. Gerçeği anladığımızda bu durumun yakında çözüleceğine eminim. Yasa dışı hareket etme eğiliminde olan varsa gereğini yaparız.” Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–